Wednesday, December 31, 2008
Hoşçakal 2008
2008'in son saatlerini yasarken,gene bir senenin daha ne kadar hizla geçtigini düsünüyorum, zamanla gerçektende yaris olmuyor, farkinda olmadan hizla akip gidiyor...2009'den beklentim öncelikle benim ve sevdiklerimin sagligi, çünkü gerisi gerçekten çok anlamsiz....
Herkese tüm hayallerinizi gerçeklestireceginiz bir yil diliyorum.En önce saglik olsun, gönüller bir olsun, dostlar yanimizda olsun...
Sunday, December 28, 2008
Suşi Delisi
Suşi yemeyi cok seviyorum, kızlarla sık sık suşi akşamları düzenliyoruz, cici , peto ve elvancım sagolsun beni hic yalnız bırakmıyorlar...
İstanbul'da lezzetli suşi gerçekten çok pahalı,bütün suşi restaurant'larını denemiş biri olarak en iyi suşi kesinlikle vogue'da, ikinci sırada 360 geliyor,ve henüz gitme fırsatım olmadı ama, sunset hakkında çok iyi şeyler duydum..hai suşiler fiyat olarak daha uygun ve suşi barları çok keyifli.. Suşi delisi olarak önünde suşi yapılmasını izlemek ve sonra hepsini yemek istemek çok güzel bir duygu..Hele de böyle leziz suşileri..taksim'deki tokyo ve bunka'da gayet iyiler...
İki sene önce suşi yapmayı öğrendim yemek kursunda, ama hiçte kolay değil,evdeki denemelerim çok başarılı olmadı, zavallıcıklar eciş bücüş dağıldılar, biraz vakit bulup çalışmam gerekiyor, pirincin kıvamı çok önemli bu arada!!!
Hola Barcelona!
Bu sene bayramı Peto'yla Barcelona'da geçirdik, hava çok güzeldi ve Basak'ın da orada olmasından dolayı çok güzel bir tatildi, tabi 3. gidişim olduğu için rehberliğide ben üstlendim..Tapas barlar, hergün içilen rioja'lar,ve bu harika şehir bizde çok güzel anlar bıraktı...
Pazar "Mercato la Boqeria" müthişti..renklerin uyumu ve balık çeşitleri inanılmazdı..Paella yemeden dönmedik tabiki ( La salamanca limanda)
Gene İspanyolca ögrenme hevesim arttı, 2009 senesi yapılacaklar listeme eklendi :))
Keyifli pazar
Kar hala yağmadı, büyük bir hevesle bu kışın ilk karının yağmasını bekliyorum, ah ne güzel olurdu yeni yıla lapa lapa karlar yağarken girmek… Uzun süredir karlı bir yılbaşı geçirmedik…Soğuk havadan istifade bugün bayağı hamarattım, iki çeşit kek yaptım, yanına da anneciğim meşhur Semra poğaçalarından yaptı (sanki pastane pogaçalarına benziyor, tabi mayalı hamur kullanınca poğaçalar pamuk gibi oluyor ), aksamüstü misafirlerimiz vardı, lapsang çayı demledik ,bizim Rize çayıyla harmanlayınca çok lezzetli oldu, pek keyifli bir çay saati geçirdik… Keklerimin bir tanesi üzümlü ve cevizli, digeri ise içi vanilya & kakaolu..
Tabi kekleri yaparken karnımız acıktı, küçüklükten beri çiğ hamur yemeğe bayılırım, gene kapların diplerini Peto’yla yaladık yuttuk :) Bu aralar mısır satışları pek bir arttı sokakta, ben evde yapmayı tercih ediyorum, aklımıza geldi , tane konserve mısırları tencerede tereyağ ve tuz ile karışırdık, üzerine birazda kırmızı biber ve parmesan koyduk, cok lezzetli oldu,bizim ailede mısır canavarları çok :) Bitanecik Fundiş,her sene olduğu gibi bu senede yılbaşı cookie’leri ve çukulatalar yaptı, cok marifetli cok, kendine özel kalıplar ısmarlamış ve bayağı bir ugraşmış, cok lezzetliler… Ellerine sağlık...
Monday, December 22, 2008
Napoli 2005
İlk sözler..
2008 bitmeden blogumu oluşturabildiğim için çok heyecanlıyım, uzun süredir yapmak istediğim birsey bugüne kısmetmiş...
Belki bu akşama Aldous Huxley'in birkaç satırıyla baslamak hos olabilir...
Bundan 20 yıl sonra, yaptıkların değil, yapamadıkların için üzüleceksin.Dolayısıyla halatları çöz.Limandan uzaklara yelken aç. Rüzgarı yakala, araştır, düsle keşfet.Yapabileceğin denli söz ver.Sonra söz verdiğinden daha fazlasını yap. Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuktur...
Subscribe to:
Posts (Atom)